Çok kötü günler geçiriyorum. Sebeplerinin neler olduğunu uzun uzun anlatmaya mecalim yok inanın. Tek bildiğim hayatımda ilk defa kendimi nasıl iyi hissedeceğimi bilmiyorum. İnsanlar sürekli gelecek planlarından bahsediyor. Bense her seferinde onları hayretler içerisinde izliyorum. Düşünüyorum o an, ben ne istiyorum diye. Kocaman bir boşluk... Nasıl oldu, nasıl bu hale geldim bilmiyorum inanın. Klasik teselli cümleleri yetmiyor bana artık.
Yaşıyorsun, bak hayattasın deseniz. Yarısını çalışarak, yarısını uyuyarak zerre zevk almadığım bir hayat yaşamak değil bana göre.
Sağlıklısın bak deseniz. Evet, çok şükür ölümcül bir hastalığım yok. Ama sağlığım pek iyi değil. Son bir buçuk ay içerisinde iki kez sebepsiz yere bayıldım. Yine son bir ayın iki haftasını yediğim her şeyi kusarak geçirdim. Ki artık canım yemek bile istemiyor. Çocuk kandırır gibi yemek yedirmeye çalışıyorlar. Yaşadığım streslerden mi sağlığım bozuldu, yoksa sağlığım bozulduğu için mi daha çok strese girdim bilemiyorum.
Şimdi, blogu yazmaya başladığımdan beri ilk kez sizden bir şey istemeyi planlıyorum. Sizin de böyle olduğunuz dönemler olmuştur. Hepiniz bir şekilde atlatmışsınızdır. Tipik sağlıklısın, yaşıyorsun klişe tesellileri dışında burayı okuyan herkesin hayatta nasıl bir amacı olduğunu bana söylemesini istiyorum. Amacı olmayan benimle aynı durumda olanın da içini bir şekilde dökmesini istiyorum. Ve tüm bunları okudukça bana iyi gelsin istiyorum.
No comments:
Post a Comment