Böyle yazmaya bir ara verince bünye, refleks olarak yazılmamış ama zihinde dönüp durmuş satırların özetini çıkarmak istiyor. Benim bünye biraz böyle boşver sen...
Yazmayalı okuyordum. Yazmayalı demek haksızlık aslında birkaç günden fazla ara vermişliğim yok. Lakin benim yazma hızımda bir blogger için duraklama dönemine girdiğimizi inkar edecek değilim. Nerde o günde üç posta post girmeler... hey gidi...
Parmaklarım klavyeye değdi mi, hep sakıncalı şeyler yazmak geliy
or içimden. Misal terbiyesizin biri "17 aralık insanların günah işleme özgürlüğüne müdahaledir" gibi bir cümle dışkıladığında, duramıyorum ben.
O kayıtları dinleyip de iki çift laf sokmazsam içim bir fena oluyor. Olmuyor işte... Eli uzunlar benim ahlakımı düşünmesin, öte tarafta vereceği hesabı düşünsün arkadaş. Sana ne yaş sınırı olan filmden. Sinemalarda gösterirken 18 yaşından küçükleri alma içeri, bitti! Televizyonda yayınlarken yaş ibaresi konsun, o kadar...
Sansür demişken... Malafrena. Ursula K. LeGuin'in gerçekte var olmayan bir coğrafyadaki sansürün insanları susturduğu, iktidarın her türlü muhalefeti engellediği bir dönemin kitabı. Orsinya hayali bir ülke. Orsinya'da sansür var, muhalefet zinhar yasak, özgürlük, devrim aman haaaa....
Bu ortamda özgürlük mücadelesi vermek için ailesini toprağını bırakarak başkente giden bir gencin öyküsü Malafrena.
Şimdi Ursula sultanımızın Mülksüzlerinden ve "Karanlığın sol elin"nden sonra bir fantastik macera arayanlar fena halde şaşıracaklar, baştan söyleyeyim. Bu kendisinin gerçekçi edebiyat dalındaki bir eseri. Aslında bu kitap 1979 yılında yazılmış ama Türkiye'de birkaç ay önce basıldı. Hmm "zamanlama manidar"
Şimdi bugün Tufan Türenç'in çok şirin bir tweet'i vardı. Efendime söyleyeyim, RTE'nin bu süreçte görevi bırakması, aklanamaması halinde siyaseti bırakması gerektiğini söylüyordu. Kıyamam... Kendisi harikalar diyarında yaşıyor kanımca, ama gel gör ki burası Orsinya.
No comments:
Post a Comment